Veliköy Mh. Vatan Cd. No:15-19 Çerkezköy / TEKİRDAĞ
05538554158
salih@turktest.com.tr

Maddi Tazminat

Maddi Tazminat

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Maddi Tazminat

İçerik

1. Maddi Tazminat Nedir?

2. Ölüm ve Bedensel Zarar

3. Zararın ve Kusurun İspatı

4. Tazminatın Belirlenmesi

İşçinin Korunması

Her işyerinde işletme tehlikeleri ile karşılaşmak mümkün olup, bunların sebebiyet verdiği iş kazaları işçinin hayat ve sağlığına zarar verici nitelikte olabilir.

İşçinin işverene hem kişisel hem de ekonomik yönden bağımlı olması  işçinin kişisel ve iktisadi açıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunmasını zorunlu kılmıştır.

Zararın Giderimi

Hukuk sistemimiz bu zararlı olaylar sonucu ortaya çıkan bedensel ve ruhsal zararların giderilmesi yönünde kimi düzenlemeler yapmış, kimi durumlarda da zararların giderimi yönünde yargı organını görevli kılmıştır.

Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkisi

İşte bu nedenle “Haksız Fiile” ilişkin hükümler, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Genel Hükümler” başlıklı Birinci Kısmı’nın, “Borç İlişkisinin Kaynakları” başlıklı Birinci Bölümü’nün İkinci Ayırım’ında düzenlenmiştir.

İkinci Ayırım, “Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri” başlığını taşımakta ve Kanun’un 49-76. maddeleri arasını kapsamaktadır.

Zararın Giderilmesi

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan zararların giderilmesi ve olabildiğince sonuçlarının ortadan kaldırılması yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’na görev vermiş, kaza veya hastalık sonucu; sigortalının, bakım, tedavi, geçimi için gereken işlemleri belirlemiştir.

Ayrıca sigortalıda oluşan geçici veya sürekli iş göremezlik durumunda; tıbbi yardımlar yanında ödenek veya gelir bağlamak suretiyle geçimini ve hayatını devam ettirme yönünden görevlendirilmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 18. ve 19. maddelerinde bu tür ödenek ve gelirlere ilişkin kuralları göstermiş ayrıca sürekli iş göremezlik durumunda sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranında; sigortalının yasanın 17. maddesinde gösterilen aylık kazancının %70’i oranında gelir bağlanmasını öngörmüştür.

Bu kurallar dışında; sigortalının bedensel ve ruhsal yönden uğradığı zararların giderimi yönünde gerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gerekse İş Kanunu başka bir düzenlemeye yer vermemiştir.

Bu durumda denilebilir ki; sosyal güvenlik sistemimiz bu tür zararların ortaya çıkması durumunda zararların tümünü değil, bir bölümünü karşılamakla yükümlü tutulmuş, geri kalan bölümü yönünden bir kural koymamıştır.

Maddi Tazminat

Sigortalı, karşılanmayan zararının, başka bir anlatımla %70 olarak bağlanan bölüm dışındaki zararını işverenden talep etme hakkına sahip bulunmaktadır.

İşte; iş kazası ve meslek hastalığı sonucu zararlandırıcı olaya maruz kalan sigortalı veya hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumu ’nca karşılanmayan cismani veya ruhani zararlarının doğrudan işveren veya ilgililerine yönelttiği davalar, hukuk sistemimizde iş kazası veya meslek hastalığından doğan Maddi Tazminat davaları olarak nitelendirilmektedir.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 49

Sorumluluk

Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiillle başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 50

Zararın ve Kusurun İspatı

Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.

Maddenin birinci fıkrası uyarınca zarar gören, zararın yanı sıra zarar verenin kusurunu da ispat yükü altındadır.

818 Sayılı BK’nın 42. maddesinde kusurun ispatına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 53

Tazminat  Ölüm ve bedensel zarar

Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

1.Cenaze giderleri.

2.Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

3.Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

Ölüm halinde uğranılan zararlar üç bent halinde sınırlı sayıda olmamak üzere sayılmıştır.

818 Sayılı BK’nın 45/1. maddesinde kullanılan “çalışmaya muktedir olamamak” ifadesi, “çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesi” olarak açıkça düzenlenmiştir.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 54

Tazminat Bedensel zarar

Bedensel zararlar özellikle şunlardır:

1.Tedavi giderleri.

2.Kazanç kaybı.

3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

Türk Hukuku’nda yerleşik bir kullanımı olmayan “Bedensel zarar” kavramı, ilk kez yasal düzenlemeye girmiştir.

Buna karşılık yasa koyucu, 56. maddede “bedensel bütünlüğün zedelenmesi” kavramını kullanmayı tercih etmiştir.

Bedensel zarar türleri dört bent halinde sayılmıştır.

Zararı oluşturan esas unsurlar geleceğe uzanan ve sigortalının beden gücü kaybı nedeni ile uğradığı zararlardır.

Gerçekten vücut bütünlüğünden kayba uğrayan sigortalının meslekte kazanma gücü azalmış veya tümüyle yitirilmiş olabilir.

İçtihat bu tür beden gücü kaybından doğan zararların fazla efor sarf edileceği gerekçesine dayalı olarak kabul etmektedir.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 53 – 54

Tazminat Ölüm ve Bedensel Zarar

Sürekli iş göremezliğin söz konusu olduğu hallerde; sigortalının zararı iki dönem halinde ortaya çıkar.

Bilinen dönem olarak kabul edilen bu dönemde kaza tarihi ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında kalan dönem hesabı söz konusu edilir.

Hüküm tarihinden başlayarak çalışma dönemi ile yaşama dönemi için söz konusu süre bilinmeyen dönem olarak kabul edilir ve bu dönem için zarar hesabı yapılır.

Destekten mahrum kalanların zararı da geleceğe yönelik olarak hesaplanır.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 55

Tazminatın Belirlenmesi

Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.

Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.

Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.

Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır.

Tasarıda da, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nda da yer almayan yeni bir hükümdür.

Maddenin birinci fıkrasında destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararların bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağı düzenlenmiştir.

Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemelerin zarar veya tazminattan indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlar açısından idarenin sorumluluğuna başvurulan davalarda da bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 51

Tazminatın Belirlenmesi

Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.

Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.

Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.

Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.

Maddenin birinci fıkrasında kullanılan ifade gereğince hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini belirlerken, durumun gereğinin yanı sıra “özellikle” kusurun ağırlığını dikkate alacaktır.

Kusurun, tazminatın belirlenmesinde, özel bir önem taşıdığı hususu vurgulanmak istenmiştir.

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Madde: 52

Tazminatın İndirilmesi

Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.

Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.

Maddenin ikinci fıkrasında “Hafif Kusur” kavramı kullanılmış, ancak tanımı yapılmamıştır.

818 Sayılı BK’nın 44/2. maddesinde hafif kusur kavramı yerine zararın “kasden veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış” olmasından bahsedilmektedir.

Yürürlükteki düzenlemede ise indirim sebebi olarak, tazminatın borçluyu maddi açıdan sıkıntıya düşürmesi ihtimalinden söz edilmektedir.

 

%d blogcu bunu beğendi: